Erken Belirtileri

• Geç Konuşmak
• Sözcük bulmada isimlendirmede güçlük,
• Yetersiz sözcük dağarcığı
• Telaffuz sorunları
• Temel sözcükleri karıştırmak ( Koşmak, yemek, vermek gibi)
• Sözcük, hece çevirmek (Mavi yerine vami, sifon yerine vison gibi)
• Sözlü yönergeleri dinleme ve izlemede güçlük
• Harf ses ilişkisi öğrenmede güçlük
• Kafiyeli sözcüklerde güçlük
• Sayı, renk, harf öğrenmede güçlük
• Geometrik şekilleri çizmede güçlük
• Dikkat ve konsantrasyon güçlükleri
• Yön karıştırmak (Kitabı ters tutmak gibi)
• Yaşıtlarıyla ilişkilerde güçlük
• Zaman ve mekân sorunları
• El tercihinde gecikme
• Koordinasyon güçlüğü (Bisiklet sürmek, ip atlamak)
• Kazaya yatkınlık ve sakarlık

Bu belirtiler özel öğrenme güçlüğü (disleksi, disleksia) riski taşıyan çocuklarda sık görülen özelliklerdir. Bu belirtilerden birkaçını gösteren çocuğa yaşıtları düzeyine erişmesi için destek eğitim verilmelidir.Erken tanı konulduğu ve yardım aldığı oranda çocuklar yaşıtlarına yetişebilmekte ve gerçek potansiyellerini gösterebilmektedirler.

ERKEN TANI
5-7 yaş okuma öğrenme yeteneğinin geliştiği dilimdir. Bu nedenle riskli çocukları özellikle okul öncesi dönemde dikkatle izlenmesi gerekir. Genellikle özel öğrenme güçlüğü, öğrenme bozukluğu ilkokula başlayınca ortaya çıkar. Ancak okul öncesi dönemde erken belirti gösteren çocukları(riskli çocuklar) öğrenme bozukluğu açısından değerlendirilmesi, erken tanı ve terapi için önem taşır. Öğrenme bozukluğu olan vakalarla ülkemizde yapılan bir araştırmada yalnızca %6.6 oranında doğru tanı konulduğu belirlenmiştir. Bu bulgular, konunun çok iyi bilinmediğini ve ailelerin konunun uzmanını bulmakta güçlük çektiklerini düşündürmektedir. Sorunun aile tarafından fark edildiği yaşta(6;9) öğrenme bozukluğu tanısının konulduğu yaş(7;11)arasındaki fark anlamlıdır. Erken tanı konulduğu ve yardım aldığı oranda çocuklar yaşıtlarına yetişebilmekte, gerçek potansiyellerini gösterebilmektedirler. Bu bulgu, bu çocukların erken tedaviden yararlanma fırsatını kaçırdığını da göstermektedir.

PSİKO-PEDAGOJİK DEĞERLENDİRME

Değerlendirmenin 3 hedefi olmalıdır;
1. Güçlükler( Görsel/ işitsel algı, motor koordinasyon, sıralama, organizasyon, hafıza )
2. Farklılıklar
3. Tutarsızlıklar belirlenmeli.

Tek başına hiçbir yöntem yeterli veri sağlamıyor. Tanı ve terapide mutlaka aile ve öğretmenle işbirliği yapılmalı. Psiko-Pedagojik değerlendirme anne-babayla, çocukla, varsa okul rehber öğretmenleriyle görüşülür. Hangi alanlarda bozukluklar olduğunu saptamak amacıyla çeşitli test tekniklerinden yararlanılır.

Şu alanlar değerlendirilir;
• Gelişim
• Zekâ
• Görsel, İşitsel, Mekânsal algı
• Okuma-Yazma-Matematik becerileri
• Davranış

PSİKO-PEDAGOJİK MÜDAHALE/ÖZEL EĞİTİM
• Tanı ve değerlendirmeden elde edilen bilgilerle oluşturulan özel eğitim programları uygulanır.
• Program bireyselleştirilmiş olmalıdır.
• Her vakanın gereksinimine göre farklı yaklaşımlardan yararlanılır.

Yaralanılacak bazı programlar :
• Konuşma terapisi
• Problem Çözme Becerisini Geliştirme Teknikleri
• Aile terapisidir.